bugün

sevdiği entry'ler

sözlük yazarlarının itirafları

Alınmadım diyorsun ama sabaha kadar uyuyamıyorsun...

bülent ersoy un yaptığı ibretlik makyaj

Emine Erdoğan'ı ağlatmıştır.

görsel

ders çalışmamak için yapılan anlamsız hareketler

makyaj yapmak, bulaşık yıkamak, temizlik yapmak, dizi izlemek, banyo yapmak, tırnak törpülemek, oje sürmek, hava durumuna son kez bakmak, yarın giyilecekleri ayarlamak, instagramdan ünlü stalklamak, favori şarkıcı yeni şarkı çıkardıysa dinlemek, anneleri-yakın arkadaşları arayıp gıybet yapmak, sevgiliyle gerekirse kavga etmek, facebookta gönderi beğenmek ama asla ders çalışamamak...

(bkz: sad but true)

popüler olmayan sözlük yazarlarının yazma amacı

Bazen yazdığım entrylerden daha değerli misiniz diye sorguluyorum. Ya da hak ediyor musunuz onları okumayı diye.

Bilgilerime küçük geliyor sayısızcası.

Peki ben neden yazıyorum?
Bir kaygı, güdü, amaç olmadan yazıyorum. Bir ihtimal belki birine fayda sağlayacak bir ekmek çıkar. Belli mi olur? Ha birde şu var; ileride üç beş yıl geçince eski entryleri okumanın verdiği bir tad var. En içten ititaflarınız, en ağır yorumlarınız, kısacası herşey.
Sanırım bunlar da fazla fazla amaca giriyor.

ryohey nakatake

https://twitter.com/ryohe...status/739390578899587073

abi buna kim kılıçdaroğlunda liderlik vasfı yok dedirtiyor amk yerlere yattım *

gece yarısı mutfağa gidip portakal yiyen baba

insanı gece gece korkutur. Benim babam bu. Gecenin köründe kalkar mutfağa gider portakal soyar yer karpuz keser yer. Işığı da açmaz karanlıkta şapırdata şapırdata götürür meyveleri.

tıpçı denilince akla gelenler

Kıskanılan insanlar. O kadar kişiyi geride bırakıp, ülkede en çok saygı gören mesleğin eğitimini almak kim olsa az çok ego kasar. Haklılar da.

bir kıza kilolusun demek

allaha şirk koşmaktan daha beterdir. allah affeder ama o kız affetmez. *

tıp okuyanların doktor olduğu türkiye

çok yanlış yapılan ülkedir.

normalde benim bildiğim tıp okuyanlar tesisatçı oluyorlar.

zaman zaman dinlenen çok eski parçalar

boney m - rasputin
bee gees - stayin' alive
pink floyd - the wall
guns'n roses - november rain
queen - show must go on, bohemian rhapsody, innuendo

90 larda çocuk olmak

çocukluğa duyulan özlemin her zaman içinde ukde kalacak olması ve artık hiçbir çocuğun kendi çocukluğu gibi güzel günler göremeyeceğine üzülmektir 90lar da çocuk olmak. sadece çocukluk günlerini düşünerek bile mutlu olabilmektir.

öyle arayalım eve gelsin yok. her sabah bakkala ekmek almaya gönderilmektir. bakkala bakkal amca diye hitap etmektir. para üstü olarak mutlaka sakız almaktır. tercihen dövmeli sakız. *

görsel

her sabah anne babadan önce kalkıp koşarak televizyonu açıp çizgi film izlemektir. hemde hiç bıkmadan usanmadan saatlerce. yemek yemeyi unutmaktır. televizyon başında kahvaltı yapmaktır. okula başladığın ilk gün sırf sabah çizgifilmleri izleyemediğin için okuldan nefret etmektir. saatlerce ağlamaktır. öğretmene sınıfta televizyon neden yok diye sormaktır.

görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel

beslenme çantasıyla okula gitmek demektir.

görsel

resim dersinde 48 li pastel boyası olan çocuğa size de kullandırsın diye yalakalık yapmaktır.

görsel

ilk bisikletini aldığında sevinçten havalara uçmaktır. sabahtan akşama kadar tepesinden inmemektir. sürmesini düşe kalka öğrenmektir.

görsel

her gün sırılsıklam terleyene kadar mahalle maçı yapmaktır. topun sahibi kimse onun kurallarına uymaktır. taşlardan kale yapmaktır. şut çekip uzağa topu atıyorsan attığın gibi geri getirirsin. (bkz: atan alır) (bkz: hadi aynı hızda). topun sahibi hiç kaleye geçmez. geçerse hem kalecidir hem oyuncu. (bkz: kaleci oyuncu). korner kullanılmaz. (bkz: 3 korner 1 penaltı).

görsel

hiç bir şeyin peşinde koşmadığınız kadar duman arabalarının (çocukken öyle diyorduk) arkasından koşmaktır.

görsel

hügo izleyerek büyükmek demektir. tolga abiyi sevmektir. cadı sila dan nefret etmektir.

görsel

taso biriktirmektir. bakkaldan cips alırken cipsin içinde taso varmı yok mu diye bakkal amcaya çaktırmadan kontrol etmektir.

görsel

sanal bebek beslemektir. sürekli acıktı mı tuvaleti geldi mi diye kontrol etmektir. ölürse üzülmektir.

görsel

bıkmadan atari oynamaktır. mario da prensesi kurtarmaktır. kurtarınca mutlu olmaktır.

görsel

boyanmış civciv beslemektir. ama o civcivlerin boyanmaması gerektiğini çocuk aklıyla bilmemektir.

görsel

ruhsar dizisini seyretmektir. ruhşen amcanın oğlu sedata gıcık olmaktır. ruhospu diye küfür öğrenmektir.

görsel

yılan hikayesi dizisini seyretmektir. eh be köylü kızı ve sadece iş arkadaşlarım bana memoli der repliğini ezbere bilmektir. kürşattan nefret etmektir.

görsel

yeşilçam filmlerinin her birini en az 10 kere seyretmiş olmaktır. ve seyretmekten hiç bıkmamaktır. cüneyt arkının bir tokatla 5 adam dövdüğü, iki atla birden gezdiği, uçarak kale duvarlarını aştığı filmlerden keyif almaktır.

görsel

kemal sunala gülmektir. hababam sınıfı 28 defa izlemek yine de aynı keyfi almaktır. eşoleşek lafının başka hiçbir insana bu kadar yakışmayacağını bilmektir.

görsel

şener şen, münir özkul, adile naşit gibi güzel insanları defalarca izlemek ve onların basit ama sıcak filmleriyle büyümekten şanslı olduğunu hissetmektir. oscarlı filmlerden alamadığın keyfi alabilmektir.

görsel

boncuklu tabancalarla savaş yapmaktır. topril, kız kaçıran, çatapat, mantar tabancası ile mahallede terör estirmektir.

görsel

capri-sun içerken pipetle sonuna kadar çekmektir her damlasını. sonra tekrardan şişirip ayakla basıp patlatmaktır.

görsel

evin her tarafında elmas şeklinde avizeler görmektir. bütün sehpaların üzerinde dantel örtüler görmektir. çevirmeli telefondan kırk saatte bir yerleri aramaktır.

görsel

ilk telefonunun markası 3310 olmaktır. ve şimdi ki en baba i-phone dan aldığın zevkin kat kat fazlasını alabilmektir.

görsel

internetle ilk tanışan nesil olmaktır. babayı ders çalışacam bilgisayar alalım diye kandırıp asla çalışmamaktır. 146 dan internete bağlanmaktır. sürekli oyun oynamaktır. mirc32 de chat yapmaktır. msn den sürekli titreşim göndererek ergenlik yapmaktır. yeri geldiğinde msn den trip atabilmektir.

görsel

milli ev ödevimiz olan tabakta pamukla fasülye yetiştirmektir.

görsel

tetris oynamaktır. uzun çubuk gelsin diye dua etmektir.

görsel

pazar günleri leğende yıkanmaktır.

görsel

fredi, çaki, guluyabani ve tarkan filmindeki ahtapottan korkmaktır.

görsel

diş düşürdüğünde dişini yastığının altına koyup gece diş perisi para getirsin diye beklemektir. kumbarada bozuk para biriktirmektir. bütün paraları abur cubura harcamaktır.

görsel

kısacası 90lar da çocuk olmak anlatmakla, göstermekle bitmeyecek bir şeydi. anlatılmaz yaşanır dedikleri olay tam olarak. keşke herkes çocukluğunu bu kadar güzel yaşayabilseydi. ama maalesef en şanslıları bizdik. ne bizden öncekiler ne de bizden sonrakiler göremeyecek o günleri. kendi çocuklarımıza bile yaşatamayacağız. çocukluğunu bu kadar masum yaşamış, böyle dolu dolu ve keyifli yaşamış hiçbir insandan kimseye zarar gelmez. ama maalesef 90lar da çocuk olupta bunları yaşayamamış insanlarda var.

milyon kere daha dünyaya gelsem 90lar da dünyaya gelmek isterdim. milyarlarca yıllık dünyada akp iktidarına denk gelecek kadar şanssız olsak ta, 90larda yaşamış olmak her şeye bedeldi. *

hayır ağlamıyorum. sulugöz çiğniyorum. :)

görsel

gecenin bilgisi

Carl Sagan'ın "we are made of star stuff" sözü üzerine bir şeyler yazayım. Düşünsenize bizi oluşturan her madde big bang aracılığıyla oluştu. Bir yıldızın ölmesi bize ve başka yıldızlara hayat verdi. Supernovalar nükleer füzyon aracılığıyla başlar ve karbon füzyonu başladığında patlama gerçekleşir. Patlama sırasında evrene toz ve gaz bulutları yayılır. Bu esnada uzaya kalsiyum atomları saçılır. Yani hepimizin iskeleti bir yıldızın ölümünden meydana gelmiştir. Sokağa çıktığımızda, sevdiğimiz insanlarla buluştuğumuzda veya en basitinden her sabah yüzümüzü yıkarken gördüğümüz şey tam olarak evrenin kendisidir.

türkiye ye has şeyler

istifa etmeyen bakanlar.

hayata dair gülümseten detaylar

kedidir kedi.

yolda giderken mal mal bir şeye odaklanırlar. sizi merak ettirirler bu kedi niye bu kadar şiddetle oraya bakıyor diye. sizde mal mal oraya bakarsınız. ama bir şey göremezsiniz. *

ygs den çıkınca yapılması gerekenler

görsel

türkiye de bilim kurgu yapılamaması

Olmayan bilimin kurgusuda olmuyor haliyle.